Türkiye'nin kuzeybatısında yer alan Kırklareli, bereketli toprakları ve sanayi kuruluşlarıyla Bulgaristan'ı sınırlayan, Türkiye'nin Batı'ya açılan kapısıdır. Kırklareli, sosyal yaşam, kültür ve ekonomi açısından Türkiye'nin ilk on ilinden biridir. Ağırlıklı olarak Balkan göçmenlerinden oluşan kozmopolit ve hoşgörülü nüfus yapısı ile güvenli, huzurlu ve sakin bir şehirdir.
Kırklareli, Avrupa'nın en eski tarım yerleşimidir. 7000 yıllık bir tarihe sahip olan kent, tarih boyunca Trakya, Eski Yunan, Roma, Bizans ve Osmanlı uygarlıklarına ev sahipliği yapmıştır. Balkanlar'ın gözde, gelişmekte olan şehirlerinden biri olan Kırklareli, Avrupa ülkelerini Türkiye'ye bağlayan Avrupa karayolu üzerinde bulunması, birçok istihdam olanağı sağlayan sanayi bölgelerine sahip olması, İstanbul'a yakın olması ve İstanbul'a yakın olması nedeniyle Balkan ülkelerine günlük otobüs seferleri açısından önemli bir potansiyele sahiptir.
Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu ve ilk cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk'ün doğduğu evin bir kopyası Kırklareli'nde yapıldı. Kırklareli Belediyesi tarafından 2018 yılında yaptırılan ev, yakın illerden gelen ziyaretçi ve turistler ile Türkiye'nin her yerinden insanlar için bir çekim noktasıdır.
“Dupnisa” adı, Türkçede “delik” anlamına gelen Bulgarca kökenlidir. Mağara, tarih boyunca haydutlar ve kaçakçılar da dahil olmak üzere birçok ziyaretçiye ev sahipliği yapıyor ve hatta gizlenmek isteyenlere sığınak olmuştur
Dupnisa mağarası, Stranzha Dağları'nın altında kilometrelerce uzanan pandantif ve sarkıtlardan oluşan, milyonlarca yılda oluşmuş gizemli bir yerdir. Dupnisa mağarası muhteşem yürüyüş yolu ve aydınlatması ile görenleri büyüler.
Longoz taşkın ovası ormanları, yaban hayatının sürdürüldüğü çoklu ekosistemlerin bir araya gelmesinden oluşan, çok çeşitli türleri bünyesinde barındıran sıra dışı bir orman türüdür. 2007 yılında Milli park ilan edilen ve 3155'i kapsayan ormanlar için dört mevsim rehberli turlar düzenlenmektedir. Milli park, yaban hayatı gözlemcilerinin ve doğaseverlerin ilgisini çekmektedir.